Diyabet; kan şekeri yüksekliğiyle karakterize, dünya çapında 470 milyondan fazla insanı etkileyen yaygın bir bulaşıcı olmayan hastalıktır. 2030 yılına kadar 579 milyon yetişkinin tip 2 diyabet hastası olacağı tahmin edilmektedir.
İyi kontrol edilmeyen kan şekeri, ilerleyen yaşlarda gözlerde, böbreklerde metabolik sorunlara ve sinir hücrelerinde harabiyete sebep olabilmektedir. Diyabetik bireylerde özellikle kış aylarında enfeksiyonlara karşı duyarlılıkları da artar. Bu nedenle diyabet tedavisinde altın standartları korumak önemlidir. Son yıllarda diyabet tedavisinde birçok yeni ilaç, cerrahi girişimler yer alsa da değişmeyen şey beslenmenin ve fiziksel aktivitenin önemidir. Doğru beslenme, diyabet tedavisinde en az ilaçlar kadar önemlidir.
Yıllar boyunca diyabet tedavisinde birçok farklı diyet önerilmiştir. Özellikle tip 2 diyabeti önlemede en etkili ve bilimsel olarak kanıtlanmış beslenme modeli Akdeniz tipi beslenmedir. Akdeniz tipi beslenmede diyet lifinden zengin renkli sebze ve meyvelerin, kurubaklagillerin, kuruyemişlerin, yulaf, çavdar gibi tam tahılların tüketimi sıklıkla, az yağlı süt ve yoğurt ürünlerinin tüketimi orta düzeyde, doymuş yağlar ve kırmızı etin tüketimi ise daha az sıklıkla önerilmektedir.
Diyabetik bireylerin beslenmesinde ana öğünlerinin karbonhidrat ve protein içeriği dengeli olmalıdır. Çoğu diyabetli birey pilav, makarnayı daha az tüketmesi gerektiğini bilir ancak atıştırmalıklara dikkat etmez. Galetalar, kepekli bisküviler, şekersiz adı altında tatlandırıcı eklenmiş yiyecekler ve şekersiz içecekler de kan şekeri dengesini olumsuz etkileyebilmektedir. Ayrıca büyük porsiyonlarda tüketilen kırmızı etin de kan şekerini etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Son zamanlarda özellikle tip 2 diyabetin beslenme tedavisinde aralıklı açlık diyetlerinin de yararlı etkileri olduğu görülmüştür. Yapılan çalışmalarda aralıklı açlığın kan şekerini ve kan basıncını düzenlemede, insülin duyarlılığını arttırmada, oksidatif stresi azaltmada birçok olumlu etkisi olduğu bildirilmiştir. Ancak bu diyet yöntemlerinin bazı riskleri olduğu dikkate alınmalı, bu diyetlerin özellikle diyabetik bireylerde diyetisyen ve doktor kontrolünde uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Diyabetli bireylerin beslenme programları; vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyoekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından düzenlenmelidir.
İdeal kiloda olmak, yeterli fiziksel aktivite, ve yaşam tarzı değişiklikleri diyabetten korunmada ve tedavisinde elzemdir. Sağlıklı beslenmek, doğal besinlere yönelmek sizi birçok kronik hastalıktan koruyacaktır.