Televizyonda veya sosyal medyada sık sık karşınıza çıkan çaylar gerçekten işe yarıyor mu? Ünlüler de mi yalan söylüyor yani ? :)
İnsan kütlesinin % 60-65 sudur. Ödem hücreler arası (intersitisiyel) sıvı hacminin anormal artışının yarattığı, vücudun bir bölümünde yada tamamında görülen sert, yarı sert ve yumuşak tiple belirgin, suyun toplanarak şişmesi ile oluşan patolojik bulguların belirtileridir.
1 gr tuzun (NaCl) kanda dolaşımı için 200 ml su gereklidir. Vücuda tuz alımı arttıkça su tutulumu da artacağından ödem riskleri ortaya çıkmaktadır. Yani yemeğinize fazladan kattığınız 1 çay kaşığı tuz, vücudunuza yarım kilo vücut ağırlığı artışı olarak dönmektedir.
Ödem hissedilir hale gelmeden önce hücre dışı sıvı miktarı ve vücut ağırlığı hızla artar. Bu artış beden ağırlığının % 10’unu geçtikten sonra hissedilir hale gelir ve parmakla bastırıldığında çukurluk oluşumu görülür. Ödemin en erken belirtileri göz ve ekstremitelerde olan şişkinliklerdir. Gözle görülen bir şişmede 3 lt bir sıvı birikimi olmaktadır. Bireyler tarafından yemek yenmese bile 1-2 kiloluk ani kilo alımları, kıyafetler içerisine gün içerisinde sığmama, saat yüzük gibi takıların iz bırakması, çorapların lastik kısımlarının iz bırakması simetrik organlar arasındaki hacim farklılıklarının görülmesi ödemin teşhisi için önemli bulgulardır.
Ödemin oluşması hastalıklara bağlı (Böbrek hastalıkları, Kalp yetmezliği, Karaciğer hastalığı, Flebit, Varisler, Lenf drenaj yetersizliği, Yanık) olabilmektedir. Hastalıklara bağlı olmayan ödemin başlıca nedenleri;
· Aşırı tuzlu beslenme ve bazen yetersiz mineral seviyesi
· Egzersiz ve hareket yetersizliği
· Aşırı karbonhidratlı(şekerli) yiyecekler ile beslenme
· Premenstural dönem(Adet dönemi öncesi)
· Stres ve uykusuzluk
· Kortizon gibi hormon ilaçlarının kullanımı…
· Hipertansiyon tedavisinde sık olarak kullanılan kalsiyum kanal blokerleri
· Diyabet tedavisinde kullanılan glitazonlar,
· Günlük pratikte sık olarak reçete edilen steroid olmayan antiinflamatuvar ajanlardır.
Bitki çayları ancak; uygun bir beslenme programı ve egzersiz ile birlikte size istediğiniz yararı sağlayacaktır.
Ayrıca bitki çaylarının belirtilen miktarlardan fazla ve uzun süreli kullanımı ödemi de arttırabilmektedir. Bireylerde prolaktin, Lüteinizan hormon ve dopamin salınımında anormalliklere sebep olup, depresyon riskini de arttırabilmektedir.
Karışık bitki çaylarının içeriğinde bulunan sennozit türevi bitkiler(sinameki, açlık otu) laksatif etkisi nedeniyle vücutta alışkanlık yapma ayrıca vücuttan potasyum gibi önemli mineralleri atma gibi zararlı etkileri olabilmektedir. Bilindiği gibi bu bitki çaylarının uzun süreli kullanımı karaciğer enzimlerini etkileyebilmektedir. Ayrıca birkaç çalışmada, bu ödem attırıcı/laksatif bitkilerin östrojen hormonu salınımını azalttığı bildirmiştir.
Kısacası ayda haftada/ayda 10 kilo verdirdiğini iddia eden, hatta birçok ünlü ismin de reklamını yaptığı çaylar MAALESEF GERÇEK DEĞİLDİR, YAĞ YAKMAZ bilimsel olarak mümkün değildir ve metabolizmanıza kalıcı zararlar verebilmektedir. Çoğunlukla internetten sipariş edilen bitkisel zayıflama ürünlerinin içeriklerinde yer aldığı belirtilen maddeler dışında; tiroid hormonları, diüretikler, laksatifler, kafein, sempatomimetikler ve sibutramin gibi çok çeşitli ilaç etken maddeleri bulunabildiği araştırmalarda belirlenmiştir. Bitkisel zayıflama ürünlerinin içeriğinde belirtilmeyen bu aktif ilaçlar çeşitli yan etkilere, hatta ölüme bile neden olabilmektedirler. Ülkemizde örnekleri mevcuttur. İçeriği tam olarak bilinmeyen bir bitki çayı kullanmak yerine 30 dakika orta tempolu bir yürüyüş yaparsanız karaciğer ve böbreklerinize zarar vermeden metabolizmanızı hızlandırmış olursunuz.
Ek olarak egzersiz yaptığınızda endorfinin etkisiyle daha mutlu hissedersiniz. Ve paranız cebinizde kalır :)
Bakılması Önerilen Kaynaklar:
· Arşiv Kaynak Tarama Dergisi. Archives Medical Review Journal 2016;25(1):97-112
· Zengin N. ve ark. “Bitkisel İçerikli Zayıflama Ürünü ile İntihar Girişimi: Bir Adolesan Olgu 2014”, CAYD 2015;2(2):91-4.
コメント